Sayın Başbakan Erdoğan,
Bu
mektubu, Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğunda
Ermenilerin akıbeti konusunda tarihçiler tarafından tarafsız
bir araştırma yürütülmesi çağrınıza yanıt olarak kaleme
almaktayız.
Bizler,
Kuzey Amerika ve Avrupadan soykırım üzerine çalışma yapan
akademisyenlerin çoğunluğunun yer aldığı bir organı temsil
etmekteyiz. Ermeni Soykırımının tarafsız araştırması için
çağrı yaparken Ermeni Soykırımı üzerine mevcut akademik ve
entelektüel kaynaklarının boyutlarının ve bu olayın Birleşmiş
Milletler Soykırım Sözleşmesinin tanımına ne kadar uyduğunun
farkında olmayabileceğinizden endişe duymaktayız. Ermeni
Soykırımının varlığını teyid edenlerin yalnızca Ermeniler
olmadığını, soykırım üzerine çalışma yapan bilim insanlarının
büyük çoğunluğunun aynı görüşte olduğu gerçeğinin altını çizmek
istiyoruz. Söz konusu kişilerin hiçbir hükümetle bağı yoktur,
çalışmalarını onlarca yıldır birçok ülkede yürütmektedirler ve
çok çeşitli milliyetlerden bağımsız bilim insanlanrıdır.
Bilimsel
kanıtlar aşağıdaki gerçekleri göstermektedir:
Osmanlı
İmparatorluğunun Jön Türk hükümeti, Birinci Dünya Savaşından
yararlanarak 24 Nisan 1915te Ermeni yurttaşlarına, bu silahsız
Hıristiyan azınlık nüfusa karşı sistematik bir soykırım
başlatmıştır.
Bir
milyondan fazla Ermeni doğrudan öldürülerek, ya da açlık,
işkence ve zorla çıkarıldıkları ölüm yürüyüşleri sonucunda yok
edilmiştir. Hayatta kalan Ermeniler sonsuz bir sürgün
koşullarına kaçmışlardır. Böylece tarihi eski çağlara uzanan
bir uygarlık 2.500 yıllık anayurdundan koparılmıştır.
Ermeni
Soykırımı o dönemin çok iyi bilinen insan hakları konusuydu ve
gerek Amerika Birleşik Devletleri, gerekse Avrupada gazetelerde
düzenli olarak haberleri yayınlanıyordu. Ermeni Soykırımı
Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiyenin savaştaki
müttefikleri olan A lmanya, Avusturya ve Macaristan dahil
dünyanın çeşitli ülkelerinin arşivlerindeki binlerce resmi kayıt,
Osmanlı Askeri Mahkemeleri tutanakları, misyoner ve
diplomatların anlatıları, kurtulanların tanıklıkları ve onlarca
yıla yayılmış tarih çalışmaları ile belgelenmiş durumdadır.
Ermeni
Soykırımı uluslararası akademi, hukuk ve insan hakları camiası
tarafından aşağıdaki hususlar temelinde teyid edilmiştir.
1.
1944 yılında soykırım terimini yaratan Polonyalı hukukçu
Raphael Lemkin, soykırımla ne kast ettiğini örneklerle
anlatırken Ermenilerin ve Naziler tarafından Yahudilerin
imhasına atıfta bulunmuştu.
2.
Ermenilerin uğradıkları katliam, 1948 Birleşmiş Milletler
Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesindeki
tanıma göre soykırımdır.
3.
1997 yılında, tüm dünyada soykırım konusunun en önde
gelen uzmanlarının kuruluşu olan Uluslararası Soykırım
Akademisyenleri Birliği, oybirliğiyle aldıkları bir kararla
Ermeni Soykırımını resmen teyid etmiştir.
4.
Aralarında Elie Wiesel ve Yehuda Bauer olmak üzere 126
önde gelen Holokost tarihçisi Haziran 2000de New York Times
gazetesinde bir açıklama yayınlamışlar ve batı demokrasilerinin
gerçekliği tartışılmaz olan Ermeni Soykırımını tanımaya davet
etmişlerdir.
5.
Kudüsteki Holokost ve Soykırım Enstitüsü ve New
Yorktaki Soykırım Çalışmaları E nstitüsü Ermeni Soykırımının
tarihi bir gerçeklik olduğunu doğrulamıştır.
6.
Uluslararası soykırım hukuku alanındaki temel kaynaklarda,
örneğin Cambridge Üniversitesi Yayınları tarafından 2000 yılında
yayımlanan William A. Schabasın Genocide in International
Law [Uluslararası Hukukta Soykırım] kitabında Ermeni
Soykırımının, Holokostun öncülü olduğu ve insanlığa karşı
suçlar hukukunda emsal oluşturduğu belirtilmektedir.
Soykırımla ilgili, örneğin Ermeni Soykırımının nasıl ve neden
gerçekleştiği konusunda farklı yorumlar olabileceğini kabul
ediyoruz. Ancak onun bir soykırım olarak fiili ve ahlaki
gerçekliğini inkâr etmek bilimsel çalışma kapsamına girmez;
propaganda çalışması ve faili aklama, kurbanları suçlama ve
tarihin ahlaki anlamını yok etme faaliyeti anlamına gelir.
Ayrıca
hükümetinize danışmanlık yapan ve devlet kontrolündeki
kurumlarda çalışan tarihçilerin tarafsız olmadığını belirtmek
isteriz. Bu türden sözde tarihçiler size ve Türkiye
parlamentosuna Ermeni Soykırımını inkâr etmenin yolları
konusunda danışmanlık yaparken tarihsel ve ahlaki çarpıtmaya
hizmet etmektedirler. 25 Mayısta İstanbulda Boğaziçi
Üniversitesinde düzenlenecek olan Ermeni Soykırımı konusundaki
konferansı yasaklayarak hükümetiniz, demokratik bir toplumun
temel koşulu olan akademik ve entelektüel özgürlükten ne kadar
hoşlanmadığını ortaya koymuştur.
Tıpkı
Alman hükümeti ve halkının Holokost konusunda yaptığı gibi, [Türkiyenin
de] önceki bir hükümetin Ermenilere uyguladığı soykırımın
sorumluluğunu kabul etmesinin, uluslararası, demokratik söylemin
onurlu ve eşit katılımcıları olarak Türk halkının kesinlikle
yararına olacağına inanıyoruz.
THE INTERNATIONAL
ASSOCIATION OF GENOCIDE SCHOLARS (IAGS) ULUSLARARASI
SOYKIRIM ARAŞTIRMACILARI BİRLİĞİnin iki yıllık Altıncı
toplantısında oybirliği ile kabul edilmiştir.
7 Haziran 2005, Florida,
Boca Raton
İletişim için:
Israel Charny, IAGS
Başkanı; Kudüs Holokost ve Soykırım Enstitüsü Direktörü;
Soykırım Ansiklopedisinin Baş Editörü, 972-2-672-0424; [8]
Gregory H. Stanton, IAGS
Başkan Yardımcısı; Soykırım Watch Başkanı [9],
James Farmer, Washington
Mary Üniversitesi, İnsan Hakları Bölümünde Konuk Profesör;
703-448-0222; [10] |